Sevdigim laflar

"Ehli diller arasında aradım, kıldım talep. Her hüner makbul imiş, illa edep illa edep." Yunus Emre

"It is better to stay silent and let people think you are an idiot than to open your mouth and remove all doubt. " Abraham Lincoln

"It is the province of knowledge to speak, and it is the privilege of wisdom to listen." Oliver Wendell Holmes

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Self-mirroring = Kendine ayna tutabilmek

Isigi yansitabilen nesneler uzerinde diger objelerin imajlarinin yansimasiyla elde edildi "ayna". Onceleri metal yuzeyler isigi iyi yansitmasi icin cilalandi sonra daha iyi yansima elde etmek icin cam objelerin bir yuzu sirlandi... Metod ne olursa olsun amac ayni : "nesnelerin imajini baska nesneler uzerine aksettirmek" Asil amac ise insanin kendini baskasinin degil bizzat kendi gozleri ile gorebilmesi...

Kisinin kendisini sadece fiziksel olarak degil bir butun olarak gorebilmesi icin mecazi olarak kendisine ayna tutmasi gerekir... Bu noktada parlatilmis metal yuzeyler veya sirlanmis cam degil cok daha "teknolojik" bir o kadar da ilkel ama etkili bir aynaya ihtiyaci var. "Self-mirroring" (kendi ozune ayna tutmasi)

Gercekten ne oldugumuzu anlamamiz kisisel olarak basariyi yakalayabilmek (ve makbul insan olabilmek) icin olmaz olmaz diyebiliriz. Aksi halde salt "sanma" veya sadece baskalarinin degerlendirmeleri buhranina kapilmis olabiliriz.

Self-mirroring (kendimize ayna tutmak), kisisel farkindaligilimizi (self-awareness) yukseltebilmemiz icin on sartlardan biridir.

Pekcogumuz gunluk yasantimiz icinde aynaya bakarak fiziksel goruntumuzu "modifiye etmeye" epey zaman harcariz. Yasadigimiz cagda fiziksel goruntumuzu "olmasi beklenen" standartlara uydurabilmek icin ugrasmamiz gerekliligi tartisilmaz. Ancak fiziksel kendimiz disindaki metafizik kendimiz ile de mutlaka yuzlesebilmemiz gerekiyor.

Basit bir ilke olarak:
- fiziksel anlamda aynalari kullanmamizin 1/5'i kadar self-mirroring kullanmamiz
baslangic olabilir...

Peki etkili bir self-mirroring nasil olabilir?

Oncelikle mutlaka kendimize karsi durust olmamiz gerekir. Ne istedigimizin, nelere yetkin, nelerde yetersiz oldugumuzun muhasebesini cok iyi yapiyor olmaliyiz. Kendi kisisel algimiza tekrar tekrar bakmamiz gerekiyor.

***Kisisel notlar almak guzel bir baslangic olabilir
- Yururken, araba kullanirken, spor yaparken, toplanti sirasinda, calisirken kisacasi heran 1-2 saniye kendimize donup icinde bulundugumuz ruh halini kagida dokmek bir nevi kisisel yuzlesme mecrasi saglayabilir (ozellikle geriye donup bu notlari okurken)

***Uygun olan her an kendimizi dinlemek
- Komik gelebilir ama kanimca insanin en az dinledigi canli kendisidir. Kendisini hak ettigi anlamda dinlemeyi basaranlar onemli kazanimlar saglayabilir.

*** Kendimizle konusmak
- Kendini dinlemekten farkli olarak, kendi kendimiz ile konusmak etkili bir sohbete donusebilir. Zira kendi sesimizi duymamiz farkindaligimiz artiracaktir ve kendimize karsi daha durust olmamizi saglayacaktir. (kendi kendisiyle konusmanin delilik ile ozdeslestirildigi sosyal baski belki bizi bu sohbette daha az civimaya itecektir)

Son olarak, baskalarinin bizimle ilgili algisini kesinlikle goz ardi etmemek gerekiyor. Bizim disimizdaki bireylerin bizimle ilgili algilarini olcup tartarak (bakiniz KSS modeli) onemli sonuclara varabiliriz.

Bu ikisinin iyi bir hipriti anlamli aynalar haline gelerek bizi makbul bireyler olabilme yolculugumuzda zenginlestirecektir.

2 yorum:

emelo dedi ki...

Bu self-mirroring fikir olarak harika da uyguluamasi biraz zor. Kisinin kendini elestirebilmesi, objektif olarak kendini degerlendirmesi cok zor. O yuzden insan hep baskalarindan takdir veya elestiri bekliyor ki bir durum kontrolu yapabilsin. Bir de cognitive dissonance denen bir sey var ki, onun yuzunden kendi hatalarimizi hep dis etkenlerle acikliyor ve zeytinyag misali uste cikiveriyoruz ademoglu/kizi olarak..

Ama fikir olarak katiliyorum. Bu self-mirroring'i yapabilmenin en iyi yolu evlenmek bence. Esler, hele de cicim aylari gecmisse, birbirini en acik ve net bicimde gorup elestirebiliyorlar. Asil marifet ise elestiriyi alip kendine ders cikarabilmek - ki bu da gercekten zor..

TALAT KÖKSAL dedi ki...

Bayağı felsefi konulara girmişşin.Bazen (bilhassa uyuyamadığım zamanlarda)bende düşünüyorum.Bu dünyada ne yaptım.Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış.Doğrulardan ilham yanlışlardan ders alabildimmi?Çoğu zaman "adam sende"cilikten kurtulamadğımızı görüp üzülüyorum.Belkide hayat şartları bizi bu hale getirdi.(Bu arada bir maazeretin arkasına sığındım.)İnsanoğlu egolarından kurtulup adam sendecilik huyundan vazgeçtiği anda dünyadaki sorunların çoğunun çözüleceğini görmek için kahin olmaya gerek kalmayacak.Neyse bende fazla felsefe yaptım herhalde.Herkesin SELF-MİRRORİNG'kendi üzerinde hakkıyla uygulamasını diliyor yazılarının devamını bekliyorum.