Sevdigim laflar

"Ehli diller arasında aradım, kıldım talep. Her hüner makbul imiş, illa edep illa edep." Yunus Emre

"It is better to stay silent and let people think you are an idiot than to open your mouth and remove all doubt. " Abraham Lincoln

"It is the province of knowledge to speak, and it is the privilege of wisdom to listen." Oliver Wendell Holmes

13 Ağustos 2009 Perşembe

Mohamdas K. Gandhi


Uzunca bir suredir ilk verildigi yil olan 1927'den bugune Best Picture (en iyi film) Oscar'i almis filmlerin arsivini tamalamak icin ugrasiyorum... Epey yol kattim sayilir... %90'ini istedigim goruntu kalitesinde bulmayi basardim

Arsivi tamamlamak birincil amacim gibi gozukse de arsivin tamamini hakkiyla seyretmek gizli amacim aslinda :)

Arsiv tamamlaninca 1927'den baslayarak (Wings) onceden izlemis olduklarim dahil hepsini kronolojik olarak izlemeyi hedefliyorum.

Bu aksam sirayi bozup (arsivin tamamlanmamis olmasina veya Gandhi'ye olan ozel ilgime veya rastlanti prensibine baglayabilirsiniz) Gandhi'yi seyrettim.
- 1982 yilinda En iyi film Oscar'ina layik gorulmus

Onyargili olmamak son yillarda kendime belirledigim onemli kisisel gelisim alanlarindan birisi olmasina karsin gidecek daha cok yolum oldugunu Gandhi filmi ispatladi.

Filmi izlemeye baslamadan evvel Gandhi filmine Oscar verilmesini Bati'nin gunah cikarmasi olarak yorumlamistim (Slumdog Millioner icin 2009 yilinin diger En iyi Film adaylarini da goz onune alarak hala oyle dusunuyorum belirtmek isterim)

Ancak Gandhi filmi sadece beyaz perdeye cok basarili aktarilmis bir biyografi olmakla kalmamis ayni zamanda M. K. Gandhi'nin felsefesini de (moden dunyanin belkide en etkili ideoloji yayma mekanigi olan film endustrisi sayesinde) herkesin anlayabilecegi bicimde genis kitlere iletmeyi basarmis diyebilirim.
- Sadece bu basarisi bile Oscar'i hak etmesine yeter kanisindayim (Ben Kingsley'in muhtesem oyunculugunu arka plana atmis degilim, zaten kurul da benimle ayni fikirdeymis ki Ben Kingsley En iyi Erkek Aktor Oscar'ini almis)

Bir bagimsizlik mucadelesi dusunun tek bir silah yok, tek bir damla kan yok... ve bu pasif direnis diye adlandirilan felsefenin kurusucu olan kucuk, zayif siyah adam Gandhi...

Pek cok sahneden etkilendim ama Hindu direnisci'ye cehennemden kurtulmak icin sundugu recete inanilmazdi: "oldurulen cocugunun yaslarinda anne-babasi olmus musluman bir cocuk evlat edin ve onu bir musluman gibi yetistir"... Bunu soyleyen aslen Hindu ama insanlar arasinda dinsel bir ayrim gozetmeyen tum insanlari Allah'in kulu gormeyi gercek anlamiyla basarabilmis birisi...

Kacimiz dinimizi, etnik kimligimizi, sosyal statumuzu, vatandasi oldugumuz ulkeyi Gandhi gibi bir kenara birakip insanligi tek vucud gormek ve sadece gormek degil aksiyona da gecmek noktasinda boyle erdemli olabilir?

Filmin sonunda dinlerin kardesligi soyleminin utopya oldugunu dusundum... Hatta acaba hic din olmasaydi daha az savas/kargasa olur muydu? diye dusundum...

Ama sanirim sorun dinlerde degil bizzat insanin kendisinde... dinler olmasaydi da insanlik ugrana kutuplasip savasacak birseyler bulurdu mutlaka...

Insan ozune donup nefsiyle savasmaktan korktugu surece disarida savasacak birseyler hep bulacaktir.



10 Ağustos 2009 Pazartesi

Self-mirroring = Kendine ayna tutabilmek

Isigi yansitabilen nesneler uzerinde diger objelerin imajlarinin yansimasiyla elde edildi "ayna". Onceleri metal yuzeyler isigi iyi yansitmasi icin cilalandi sonra daha iyi yansima elde etmek icin cam objelerin bir yuzu sirlandi... Metod ne olursa olsun amac ayni : "nesnelerin imajini baska nesneler uzerine aksettirmek" Asil amac ise insanin kendini baskasinin degil bizzat kendi gozleri ile gorebilmesi...

Kisinin kendisini sadece fiziksel olarak degil bir butun olarak gorebilmesi icin mecazi olarak kendisine ayna tutmasi gerekir... Bu noktada parlatilmis metal yuzeyler veya sirlanmis cam degil cok daha "teknolojik" bir o kadar da ilkel ama etkili bir aynaya ihtiyaci var. "Self-mirroring" (kendi ozune ayna tutmasi)

Gercekten ne oldugumuzu anlamamiz kisisel olarak basariyi yakalayabilmek (ve makbul insan olabilmek) icin olmaz olmaz diyebiliriz. Aksi halde salt "sanma" veya sadece baskalarinin degerlendirmeleri buhranina kapilmis olabiliriz.

Self-mirroring (kendimize ayna tutmak), kisisel farkindaligilimizi (self-awareness) yukseltebilmemiz icin on sartlardan biridir.

Pekcogumuz gunluk yasantimiz icinde aynaya bakarak fiziksel goruntumuzu "modifiye etmeye" epey zaman harcariz. Yasadigimiz cagda fiziksel goruntumuzu "olmasi beklenen" standartlara uydurabilmek icin ugrasmamiz gerekliligi tartisilmaz. Ancak fiziksel kendimiz disindaki metafizik kendimiz ile de mutlaka yuzlesebilmemiz gerekiyor.

Basit bir ilke olarak:
- fiziksel anlamda aynalari kullanmamizin 1/5'i kadar self-mirroring kullanmamiz
baslangic olabilir...

Peki etkili bir self-mirroring nasil olabilir?

Oncelikle mutlaka kendimize karsi durust olmamiz gerekir. Ne istedigimizin, nelere yetkin, nelerde yetersiz oldugumuzun muhasebesini cok iyi yapiyor olmaliyiz. Kendi kisisel algimiza tekrar tekrar bakmamiz gerekiyor.

***Kisisel notlar almak guzel bir baslangic olabilir
- Yururken, araba kullanirken, spor yaparken, toplanti sirasinda, calisirken kisacasi heran 1-2 saniye kendimize donup icinde bulundugumuz ruh halini kagida dokmek bir nevi kisisel yuzlesme mecrasi saglayabilir (ozellikle geriye donup bu notlari okurken)

***Uygun olan her an kendimizi dinlemek
- Komik gelebilir ama kanimca insanin en az dinledigi canli kendisidir. Kendisini hak ettigi anlamda dinlemeyi basaranlar onemli kazanimlar saglayabilir.

*** Kendimizle konusmak
- Kendini dinlemekten farkli olarak, kendi kendimiz ile konusmak etkili bir sohbete donusebilir. Zira kendi sesimizi duymamiz farkindaligimiz artiracaktir ve kendimize karsi daha durust olmamizi saglayacaktir. (kendi kendisiyle konusmanin delilik ile ozdeslestirildigi sosyal baski belki bizi bu sohbette daha az civimaya itecektir)

Son olarak, baskalarinin bizimle ilgili algisini kesinlikle goz ardi etmemek gerekiyor. Bizim disimizdaki bireylerin bizimle ilgili algilarini olcup tartarak (bakiniz KSS modeli) onemli sonuclara varabiliriz.

Bu ikisinin iyi bir hipriti anlamli aynalar haline gelerek bizi makbul bireyler olabilme yolculugumuzda zenginlestirecektir.