Sevdigim laflar

"Ehli diller arasında aradım, kıldım talep. Her hüner makbul imiş, illa edep illa edep." Yunus Emre

"It is better to stay silent and let people think you are an idiot than to open your mouth and remove all doubt. " Abraham Lincoln

"It is the province of knowledge to speak, and it is the privilege of wisdom to listen." Oliver Wendell Holmes

25 Ekim 2009 Pazar

Wiki Oran (Wikiratio)

Wikipedia, bilinen 7.300 dil oldugunu ve bu dillerin alt gruplari (dialect veya lehce diyebiliriz) olarak da 39.491 farkli dil oldugunu soylemektedir. Yine Wikipedia'ya gore dunya uzerinde "resmi dil" olarak da tanimlanan 116 farkli dil oldugunu biliyoruz. Bu dillerin ait oldugu ust gruplari (dil aileleri) da ayri ayri inceleyebiliriz ancak bu, makalemizin simdilik konusu disindadir.

Makalenin asil konusu "dillerin, gunumuz dunyasinda basta kendi ait olduklari toplumun (kulturun) ardindan da dunyanin entellektuel birikimine ve bu kapsamda geleceklerine yaptiklari katki" olacaktir.

Konu cok boyutlu ve genis kapsamligi oldugu icin sinirlandirmanin daha dogru olacagini dusunuyorum. Bu anlamda yukarida belirtilen asil amacin alt kumesi olarak modern dunyanin en cok kullanilan bilgi paylasim ve yayim mecrasi olan internet ozelinde kalacagim. Ancak bu persfektif bile bizlere dillerin beser entellektuel birikimine ve ait olduklari kulturlerine yaptiklari katki konusunda fikir verecektir.

Oncelikle belirtmek isterim ki kullanilan datalarin (veri) tamami Wikipedia'dan alinmistir. Zira Wikipedia, kullanilan tum dillere platform saglayan ve orneklem olarak istatistiksel acidan anlamli veriler sunabilecek bir kullanici altyapisina sahiptir. Bunu yaparken sinirsiz sorgulama bakis acimizi da devreye sokarak bu verilere dayanarak yapilacak yorumlarin bilimsel anlamdan %100 dogru olarak kabul edilemeyecegini de belirtmek isterim. Zira Wikipedia'daki bilgiler gunun sonunda kullanicilar tarafindan girilen (tabiki diger kullanicilar ve Wikipedia yoneticileri tarafindan edit edilen) ve kimi zaman %100 objektif (tarafsiz) olmayan bilgileri de icerebilmektedir. Ancak yine de en basta belirtilen "fikir verme" perspektifine de hizmet etmektedir.

Wikipedia'nin giris sayfasinda (yani www.wikipedia.com adresinde) hangi dil ile ne kadar makale yayimlandigi verisi bulunmaktadir. Bu bilgiyi toplam yayimlanan makale sayisina gore siraladigimizda soyle bir sonuc ortaya cikmaktadir:
1. Ingilizce (yaklasik 3.000.000 uzerinde)
2. Almanca (yaklasik 970.000 uzerinde)
3. Fransizca (yaklasik 865.000 uzerinde)
4. Polonyaca (lehce) (yaklasik 644.000 uzerinde)
5. Japonca (yaklasik 625.000 uzerinde)

liste bu sekilde uzayip gitmektedir.

Benim bu satirlari yazdigim dil yani "Turkce" ile yazilmis makale sayisi ise tam olarak 136.868 adet olarak kayitlara gecmektedir. Siralamada ise malesef 19. sirada yer almaktadir.

Buradaki asil siralamanin makale yazilan dil sayisindan daha onemli olarak, bu dilleri "anadil" olarak konusan kisi sayisi ile makale sayisi arasinraki orana gore yapilmasi gerektigini dusunmekteyim. Bu orana Wiki Oran'i (Wikiratio) diyebiliriz...Zira bu bakis acisi bu dillerin en basta belirtilen "dillerin, gunumuz dunyasinda basta kendi ait olduklari toplumun ardindan da dunyanin entellektuel birikimine ve bu kapsamda geleceklerine yaptiklari katki" amacini ortaya cikarabilecektir.

Wikipedia'ya gore dilleri, anadil olarak konusan kisi sayisina gore siraladigimizda ise soyle bir tablo ortaya cikmaktadir :
1. Cince (Mandarin) (yaklasik 845 milyon)
2. Ingilizce (yaklasik 328 milyon)
3. Ispanyolca (yaklasik 330 milyon)
4. Arapca (yaklasik 221 milyon)
5. Hintce (yaklasik 182 milyon, bu sayiya Urduca dahil edilmemistir)

Turkce ise yaklasik 59 milyon kisi tarafindan "anadil" olarak konusuluyor olarak rapor edilmistir. Bu rakam Turkce'yi siralamada anadil olarak en cok konusulan 16. dil yapmaktadir (Turkce'yi Ural-Altay dil ailesinden ayri olarak incelemek istedim, zira burada onemli olan anadil olma durumudur) Tabiki Turkiye'nin toplam nufusu olan yaklasik 72 milyon kisi icin Turkce resmi dildir ancak Turkiye icindeki azinliklari (basta Kurtler olmak uzere) dusundugumuz zaman bu rakam daha anlamli olmaktadir.

Son olarak yapmamiz gereken herhangi bir dili ana dil olarak konusan 100 kisiye kac adet Wikipedia makalesi dustugunu basit bir cebirle hesaplamak.

Wiki Oran (Wikiratio) =
"(yayimlanan Wikipedia makale sayisi / anadil olarak konusan kisi sayisi )*100"

Buldugumuz Wiki Oran verisine gore dilleri siraladigimizda soyle bir sonuc ortaya cikiyor:
1. Esperanto ==> (her 100 kisiye yaklasik 6.000 (Wiki Oran) makale dusuyor)
2. Nepal Bhasa (Newari) ==> (7,12 Wiki Oran)
3. Estonyaca ==> (6,33 Wiki Oran)
4. Norvecce ==> (4,66 Wiki Oran)
5. Baskca ==> (4,43 Wiki Oran)
6. Isvecce ==> (3,71 Wiki Oran)
7. Fince ==> (3,60 Wiki Oran)
8. Slovenyaca ==> (3,35 Wiki Oran)
9. Katalanca ==> (3,12 Wiki Oran)
10. Flemenkce (Hollandaca) ==> (2,61 Wiki Oran)

Listede bazi onemli dillerin durumlari ise soyle siralanmakta:

17. Fransizca ==> (1,28 Wiki Oran)
20. Almanca ==> (1,08 Wiki Oran)
22. Italyanca ==> (1,00 Wiki Oran)
24. Ingilizce ==> (0,94 Wiki Oran)
30. Japonca ==> (0,51 Wiki Oran)
34. Rusca ==> (0,31 Wiki Oran)
45. Arapca ==> (0,05 Wiki Oran)
46. Cince ==> (0,03 Wiki Oran)

Turkce ise bu siralamada 100 kisiye dusen yaklasik 0,23 makale sayisi (Wiki Oran) ile ancak 38. sirada yer almaktadir. (Bulgarca, Romence, Gurcuce, Hirvatca vb. gerisinde)

Bu verilerden yola cikarak pek cok sonuc cikarilip, pek cok yorum yapilabilir... Incelenen konunun cok boyutlu olmasi, eldeki verilerin tek bir kaynaktan toplanmasi, ulkelerin internet erisiminin toplam nufusa oraninin ciddi farkliliklar gosterebilmesi, ikinci dil tercihi gibi onlarca sebep yapilabilecek olasi yorumlarin cesitlenmesine zemin olusturmaktadir.

Cikarilabilecek sonuclardan bazilarini soyle siralayabiliriz:
- Esperanto (Polonyali goz doktoru Ludwik Lejzer Zamenhof tarafindan uretilen yapay dil), Baskca ve Katalanca dilleri bir ulkenin resmi dili olmaktan cok belirli bir zumrenin kulturel anadili oldugundan o kulturun yasatilmasi icin ozel caba gosterilmistir.
- Isvec, Norvec, Finlandiya ve Hollanda'da ekonomik refahi takip eden kulturel gelismislik (ve dolayisiyla internet erisim oraninin yuksek olmasi) bu ulkelerin anadillerinde yayimlanan makale sayisinin da artmasini saglamistir.
- Bir dilin kendi entellektuel dagarciginin olusmasi, bu dili anadil olarak konusan kisi sayisi ile degil, bu dil ile uretilen makale sayisinin artmasi ile mumkundur (daha yuksek Wiki Oran'i ile)...
- Onemli diller kategorisinde siraladigimiz dillerin cesitli sebeplerden dolayi ciddi oranlarda ikinci dil olarak tercih edilmesi, bu dilleri anadil olarak konusmayan kisiler tarafindan da makale yayimlanmis olabilecegi sonucunu dogurmaktadir; bu da bu dillerin siralamadaki yerini asagi yonde degistirecektir. Zira bu durum bu dillerin entellektuel dagarcigina yapilan olumlu katkiyi olumsuza cevirmez elbette...

Bu degerlendirmeleri Turkce ozelinde yaptigimiz zaman ise:
- Anadil olarak Turkce'yi konusan kisi siralamasinda 16. sirada yer almasina karsin, Wiki Oran'ina gore yapilan siralamada 38. siraya gerilemesini Turkce'nin kendi kulturel ve entellektuel birikimine yaptigi katkinin malesef olmasi beklenen yerde olmadigi,
- Turkce'yi anadil olarak konusanlarin ikinci dil olarak konustuklari dillerde yayimlamis olabilecekleri makaleri kendi dillerinde de yayimlamalari gerektigi,
- Sadece Turkce konusan kisilerin Wikipedia'dan yararlanabilme imkaninin sinirli kalmasina,
- Dunya konjokturunde Turkce'yi diger dillerle kiyaslandiginda arka siralara atma riski tasidigi,
- Turkce'nin gunumuz dunyasinin cok onemli mecrasi olan sanal dunyanin imkanlarindan yeterince yararlanamadigi,
- Diger dil ve kulturlerin gozunde Turkce'yi goz ardi edilebilme konumuna getirmesi (Turkce'yi anadil olarak konusanlarin sahip cikmadigi bir Turkce'ye kim ne gozle bakar?),

sonuclarina varmak yanlis olmayacaktir.

Tum bu degerlendirmeler ve yorumlari isinda, makaleyi bazi oneriler yaparak bitirmek istiyorum:
- Toplumsal kulturun en onemli yapi taslarindan birisi olan dil'e katki saglamanin yollarindan birisi hic kuskusuz sanal veya baskili mecralarda makaleler yayimlamaktir.
- Hem dil'i hem de o dil'in temsil ettigi kulturu gelecek kusaklara tasimak icin bilimsel veya dusunsel yayimlarin sayisini artirmak gerekir (ornegin Kurt kulturu yasatilmak isteniyorsa tipki Baskca ve Katalanca'nin yaptigi gibi o dilde yazilar yazip, yayimlamak gerekir)
- Turkce'yi zenginlestirmek icin, sadece Turkce konusabilen nufusun da yararlanabilmesi icin (ve boylece toplumsal entellektuel birikimi zenginlestirmek icin) dusunsel ve bilimsel uretimlerin basta Turkce ile yayimlanmasi gerekir (sonra ayni uretim daha genis kitlelere ulastirma istegi ile baska dillerde tabiki yayimlanmali)
- Wikipedia gibi artik gunumuz dunyasinin sanal kutuphanesi olmus mecrada Turkce'nin daha iyi temsil edilmesi icin basta Turk Dil Kurumu, Milli Egitim veya Kultur Bakanliklari nezaretinde projeler gelistirilmesi gerekir.

Dunya, zamaninda caginin kulturel birikimine isik tutmus ancak bugun kullanilmayan yuzlerce dile ev sahipligi yapmistir. Bir toplumun dunya uzerinde daim olmasi, o toplumun kulturel birikimlerinin de daim olacagi anlamina gelmez. Hele ki insanligi yasadigi degisimler ve o degisimlerin gelecek yuzyillara olan etkisi cok iyi analiz edilmezse...

15 Ekim 2009 Perşembe

Free-fall = Serbest Dusus (1)


Standart psikolog prototipinden epey farkli Gunduz Vassaf. Yanilmiyorsam 9 yada 10 kitabi var ama ben sadece 2 tanesini okuyabildim. Bolca psikolojik cozumlemelerin oldugu deneme turundeki kitaplardi okuduklarim. Okudugum benzer icerikteki kitaplardan ziyadesiyle farkli bir yaklasimi var Gunduz hocanin (zamaninda Bogazici Universitesi'nde de hocalik yapmis, suanda Radikal gazetesinde yaziyor)... Cozumlemelerini yaparken bu dogrudur/su yanlistir tadinda yonlendirici bir tarz yerine sadece kendi bakis acisini daha baska bir degisle kendi tecrube suzgecinden gecirdigi gozlemlerini okuyucuya aktaran bir yontem izlemekte. Su benzetmeyi yapmak sanirim pek yanlis olmaz: Beynimizi, icinde su/kum karisimi dolu bir bardak olarak dusunursek, Gunduz Vassaf'in yaptigi bu karisimi kum asagida su yukarida konumundan bulanik hale getirmek... yani dimagimizi calistirmak...yani dusunme egzersizi yapmamizi saglamak... Ozellikle "Cehenneme Ovgu" kitabini siddetle tavsiye ederim...

"Serbest Dusus" konsepti arkasinda ben de Gunduz hocaya oykunerek gunluk hayatimizda hep kullandigimiz kelimelerin bendeki cagrisimlari, etimolojik kokenleri ile ilgili tamamen kisisel olasi tezlerimi, kavramlarin birbirleri ile olasi ilintileri hakkindaki sahsi dusuncelerimi vs paylasmayi istiyorum... yani dimag genisletme egzersizlerimi yaziya dokecegim... aslinda kesinlikle bilimsel olmayan bir tarz ile hipotez uretmeye calisacagim...

'Dusunce' kelimesi ile baslamak nukteden olacaktir... Dusunce kelimesinin dusunmek fiilinden geldigi hepimizin malumu... ama dusunmek nereden gelmis olabilir... Duslemek, dus kurmak fiili ile bir baglantisi olabilir mi? Dusunmek de dus kurmak da tamamen beyinsel faaliyetler olduguna gore aralarinda bir anlam ilintisi olabilir... Her beyinsel faaliyetin birbiri ile anlam ilintisi oldugu gibi bir cikarim pesinde degilim. Ancak dus kurmak (duslemek) ile dusunmek arasinda bir bag olmadigini da soyleyemeyiz...

Dusunce = Dus + ince (kurdugumuz duslerin digerlerinden farkli olarak inceltilmesi, yontulmasi, fazlaliklarinin alinmasi yolu ile "Dusunce" ' ye transformasyonu)

Yukaridaki anlam silsilesi icinde Dusunce'lerimizin ince ince elekten gecirilmis duslerimizden devsirildigi sonucuna varabiliriz.

Asil amacin dimagimizi genisletmek ve dusunme egzersizi yapmak oldugunu belirtmistim... zira bilimsel metodoloji izlendigi gibi bir iddia da yok ortada... adi ustunde "Serbest Dusus"

Belki de bunu ispatlamak icin Dusunce kelimesinin nereden gelmis olduguna dair bambaska bir hipotezden daha bahsetmek istiyorum.

Dusunce' nin dusunmek fiilinden geldiginin herkesin malumu oldugundan bahsetmistik. Acaba dusunmek fiili dusmek (bir yerden bir yere inmek, yuvarlanmak anlamindaki dusmek) fiili ile anlamsal olarak ilintili olabilir mi? Bu iki fiil arasinda yukarida oldugu gibi beyinsel aktivite olma yonunden bir benzerlik de yok...

Dusunce = Dus + icine (dusmek fiilini mecazi olarak alirsak ve bireyin kendi ozune yonelerek, kendinin derinlerine inerek gercek Dusunce'yi oradan cikarmasi)

Birey ancak kendi icine yonelerek (duserek), insani, Esref-i Mahlukat yapan Dusunce'ye ulasabilir.

Her kelimenin arkasinda birbiri ile ilintili yada ilintisiz onlarca sebep var. Hangi dilde olursa olsun hicbir kelime alelade ortaya cikmis degildir. Kullandigimiz kelimelerin nereden gelmis olabileceklerine iliskin etimolojik (bilimsel) yaklasimin yaninda biraz dusunce egzersizinin zarari olmayacaktir... en azindan kelimelere hak ettikleri saygiyi verebilmek adina...